Uzun bir aradan sonra Kitap Önerileri – 4 ile yeniden okuduğum bir kaç kitap hakkında bilgi vereceğim. Okuduğum kitaplar herkese hitap etmeyebilir. Bu makalenin kitap alma aşamasında olan birinin aklında ki fikri netleştirmek adına faydalı olacağını düşünüyorum. Bu yazımızda ki kitaplardan bir kaçını paylaşmaya başlayalım,
⇒ İlk kitabımız Bohemyalı Yahudi asıllı roman ve hikaye yazarı Franz Kafka‘ya ait Dönüşüm isimli kitaptır.
Çevirmen: Gülperi Sert / Yayınevi: TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
Kitap Hakkında: Ana karakter Gregor Samsa, gezici kumaş pazarlamacısı olarak ailesinin geçimini sağlamaktadır. Samsa, bir sabah odasında uykusundan uyandığında bedeninin kocaman bir böceğe dönüştüğünü görmektedir. Kitap, ana karakterinin bu dönüşüm sonrası yaşadığı bazı olumsuzluk ve zorlukları ele almaktadır.
Yorumum: Kitap alakasız bir şekilde böceğe dönüşmeyle başlıyor ama neden olduğunu kestiremiyor iken, bittiğinde “bu mu yani” diyebilirsiniz. Bir toplumda farklı olan kişiye yapılan muameleleri dolaylı olarak anlatmış da düşünebilirsiniz.
⇒ İkinci kitabımız 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazar José Saramago‘ya ait Körlük isimli kitaptır.
Çevirmen: Işık Ergüden / Yayınevi: KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ
Kitap Hakkında: Kitap şehrin işlek bir caddesinde trafik ışıklarında, arabasında yeşile dönmesini bekleyen bir adamın ansızın kör olması ile başlamaktadır. Bu körlük normal karanlık olarak değil tamamen bembeyaz bir boşluğu göstermektedir. Bu olaydan sonra beyaz körlük salgını bütün şehire, hatta bütün ülkeye yayılmaktadır.
Yorumum: Kitabın ilk sayfasını okunduğun anda olayın kendi başına gelmiş şekilde hissediyorsun. Sonrasında gelişen olaylar ilginç bir hale geliyor. Kitabı elinden düşürmemeye ve bir sonra ki olacakları merak etmeye başlıyorsunuz. Karakterler arasında diyolaglar tek bir cümlede geçtiği için kimin ne dediğini seçmek okumayı zorlaştırıyor.
Sıradaki kitabımız yerli bir yazardan,
⇒ Üçüncü kitabımız Türkiye’nin yeni yazarlarından Arif Ergin‘e ait Tekvin isimli kitaptır.
Yayınevi: DOĞAN KİTAP
Kitap Hakkında: Bir işadamı olan Hakan Turan’ın (kitabın ana karakteri) hayatı, kız kardeşi Melek’in bir gece ansızın kaçırılması ile altüst oluyor. Kız kardeşinin izini süren Hakan, kendini bir anda yıllar önce gerçekleşmiş cinayetlerle kurgulanmış bir bilmecenin tam ortasında bulur. Tüm ülkeyi kaosa sürükleyen bu sırrın anahtarı Osman Hamdi Bey’in gizemli bir tablosundadır. Mihrap ismiyle de bilinen Tekvin’de.
Yorumum: Öncelikle yerli bir yazarın elinden çıktığı için bu kitabı okumak istedim. Kitap Osmanlı Döneminin en iyi ressamlarından biri olan Osman Hamdi bey’in ünlü tablosunun kaybolmasını anlatılıyor. Polisiye/aksiyon severler için kurgusu güzel tek seferde okunabilecek bir kitap olarak görüyorum. Kitabı okudukça araştırma gereği duyuluyor. Arayış içinde olanlara mutlaka okumasını tavsiye edeceğim kitaptır.
⇒ Dördüncü kitabımız çocuklara öykü, roman, destanlar yazan Bilgin Adalı‘ya ait Zaman Bisikleti 1-2-3 serili kitabıdır.
Yayınevi: CAN ÇOCUK YAYINLARI
Kitap Hakkında: Zaman için dolaşabilen bir bisikletiniz olmasını istemez miydiniz? Bisikletinize atlayıp, eski çağlara kadar giderek dünyanın ilk yaşayan insanları yakından görmek. Bu hoşunuza gitmez miydi? Yağmur ile Damla, işte böyle bir Zaman Bisikleti icat eden iki kardeş. Değişik bir bisiklet bu. Babalarıyla birlikte sık sık bisiklete atlayıp eski çağlara gidiyorlar.
Yorumum: Zaman Bisikleti, ilköğretim öğrencilerine rahatlıkla okutulabilecek bir kitap olarak tavsiye edebilirim. Bir yetişkin olarak seriyi okumaktan zevk aldım. Sayfaları geçtikçe kendinizi bir anda hayal dünyasında zaman yolculuğunda buluyorsunuz. Anlatımı ve konusu iyi bir kitap, belirttiğim gibi okunması için tavsiye ederim.
Son kitabımız Stefan Zweig’e ait,
⇒ Beşinci kitabımız Savaş karşıtı görüşleriyle tanınan Yahudi kökenli Avusturyalı yazar Stefan Zweig‘e ait Mecburiyet adlı kitaptır.
Çevirmen: Gülperi Sert / Yayınevi:TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
Kitap Hakkında: Kitabın ana karakteri ressam Ferdinand’dır. Savaş sırasında askere alınmamak için eşiyle birlikte İsviçre’ye kaçmıştır. Bir gün askerliğe elverişliliğinin tespiti için konsolosluğa davet edilir. Karısının şiddet karşıtı duruşuna ihanet etmemesi yolundaki telkinlerine karşın kendini gitmek zorunda hisseder. Görev duygusu, savaş karşıtı düşünceleri ve karısına duyduğu sevgi arasında sıkışıp kalmıştır.
Yorumum: Ana karakter Ferdinand’ın kendi isteği dışında oluşan baskıyla karısı ile vatanı arasında seçim yapmasına iten sürükleyici bir kitap. Kitabın ortalarına kadar Ferdinand’ın sürekli kendini sorgulamasını ve düşünce olarak kararsızlığından gelip gitmelerine tanık oluyoruz.
Bana ileteceğiniz kitap önerileriniz için..